Alman Tarihi, 1848'deki İşçi Devrimleri ile, yeni bir çağ yaşıyor idi.
"kapitalist bir Almanya", Prusya Devleti'nin sınırları içinde doğmuş idi, "kolonicilik" hareketleri ile de, Alman Kapitalizmi, dünya coğrafyası'na yayılmıştı, yayılıyor idi.
bu sırada, Karl Marx'ın, Friedrich Engels'in, August Bebel'in liderlik yaptıkları Alman Sosyal Demokrat İşçi Hareketi, 1848 İşçi Devrimleri'nin getirdiği yeni koşulları inceledi, kavradı, yeniliklerden dersler aldı.
1. İşçi Enternasyonali Derneği, Karl Marx'ın Başkanlığı'nda, Alman İşçileri'nin liderliğinde teşkilâtlanmıştı.
Almanya, geç kalmış bir Sanayileşme ile, hâlâ Köy Kapitalizmi yaşayan bir Halk ile, Prusya Devleti'nin yıkılışını önleyemedi. yeni Alman Devleti'nin teşkilâtlanması da, uzun bir süre'de mümkün olmuştur.
1923 ile 1945 arasında Nazizm Felâketi, Alman Halkı'nın yaşadığı korkunç bir dram idi. ama, Alman Halkı'nın yaşadıklarını, dünya halkları da yaşamak zorunda kalmıştı. Alman Kapitalizmi'nin yaşadığı büyük krizleri, dünya kapitalizmi de yaşamıştı, öteki kapitalist devletler de. Sovyet Lider Vladimir Lenin'in yazdığı gibi, "emperyalist kapitalizm", "saldırgan"dı, "çürümüş" idi, "şiddet"e koşullanmış idi, Atatürk'ün yazdığı gibi "dünya halkları'nı mahvetmek" gibi korkunç bir niteliğe koşullanmış idi.
Alman Halkı'nın 2. Dünya Savaşı'nın ardından yeni Alman Toplumu'nu, yeni Alman Devleti'ni, Federal Almanya ile Demokratik Almanya'yı yaratması ile, dünya halkları da büyük bir kriz'den kurtulduğu gibi, Birleşmiş Milletler'de siyasî bir uzlaşma'yı gerçekleştirdi.
SİNAN ÖNER
Monday, March 29, 2010
Alman Tarihi Notları (3)
Alman Tarihi, bir açıdan da, Alman Köylüleri'nin Tarihi'dir.
Alman Köylüleri, yüzyıllarca, "Germen Köleciliği" ile, daha sonra da, "Germen Feodalizmi" ile koşullandı, ancak 19. Yüzyıl'daki "kolonicilik" hareketleri ile "kapitalist bir Almanya"nın doğması ile "Germen Feodalizm"inin güç koşullarından uzaklaştı.
ama, Alman Köylüleri, hiç bir zaman, "Germen Feodalizmi"ne tümüyle teslim olmadılar. yüzyıllarca, Alman Köylüleri ile Alman Prensleri arasında, Alman Köylüleri ile Alman Toprak Sahipleri arasında, Alman Köylüleri ile Alman Kilisesi arasında sorunlar yaşandı, çatışmalar, siyasî, ekonomik, askerî kavgalar yaşandı.
gerçek anlamda bir "Alman Uzlaşması", Alman Köylüleri açısından, ancak, 20. Yüzyıl'da, 2. Dünya Savaşı'nın ardından, Alman Hristiyan Demokratları, Alman Sosyal Demokratları, Alman Komünistleri arasında gerçekleşmiş idi, hâlâ da, Alman Köylüleri, 2. Dünya Savaşı sonrasında gerçekleşmiş "Alman Uzlaşması"nı koruyorlar, savunuyorlar, yenileme yönünde liderlik yapıyorlar.
Alman Köylüleri'nin Tarihi, Hegel'in, Karl Marx'ın, Friedrich Engels'in, August Bebel'in, Bertolt Brecht'in, Thomas Mann'ın, Ernst Bloch'un yazdıklarında okuduğumuz özellikleri ile de ilginç bir Tarih.
SİNAN ÖNER
Alman Köylüleri, yüzyıllarca, "Germen Köleciliği" ile, daha sonra da, "Germen Feodalizmi" ile koşullandı, ancak 19. Yüzyıl'daki "kolonicilik" hareketleri ile "kapitalist bir Almanya"nın doğması ile "Germen Feodalizm"inin güç koşullarından uzaklaştı.
ama, Alman Köylüleri, hiç bir zaman, "Germen Feodalizmi"ne tümüyle teslim olmadılar. yüzyıllarca, Alman Köylüleri ile Alman Prensleri arasında, Alman Köylüleri ile Alman Toprak Sahipleri arasında, Alman Köylüleri ile Alman Kilisesi arasında sorunlar yaşandı, çatışmalar, siyasî, ekonomik, askerî kavgalar yaşandı.
gerçek anlamda bir "Alman Uzlaşması", Alman Köylüleri açısından, ancak, 20. Yüzyıl'da, 2. Dünya Savaşı'nın ardından, Alman Hristiyan Demokratları, Alman Sosyal Demokratları, Alman Komünistleri arasında gerçekleşmiş idi, hâlâ da, Alman Köylüleri, 2. Dünya Savaşı sonrasında gerçekleşmiş "Alman Uzlaşması"nı koruyorlar, savunuyorlar, yenileme yönünde liderlik yapıyorlar.
Alman Köylüleri'nin Tarihi, Hegel'in, Karl Marx'ın, Friedrich Engels'in, August Bebel'in, Bertolt Brecht'in, Thomas Mann'ın, Ernst Bloch'un yazdıklarında okuduğumuz özellikleri ile de ilginç bir Tarih.
SİNAN ÖNER
Alman Tarihi Notları (2)
Alman Hristiyanlığı, tarihsel özellikleri ile Hristiyanlığın Genel Tarihi'nde çeşitli devrimler yapmış bir Hristiyanlık.
15., 16. Yüzyıl'larda, Alman Kilisesi'nde bir Reform Dönemi yaşanmıştı.
Rönesans'ın da etkileri ile, Alman Kilisesi, özellikle de Alman Köy Kiliseleri, Vatikan'ın genel siyaseti'nden farklı bir İncil Tartışması getirdi, Alman sosyal sistemi ile Alman Hristiyanlığı'nın çatışmaları, nihâyet, Martin Luther'in Reformcu liderliğine neden olmuştur.
yine, Thomas Munster'in Köylü Hristiyanlığı Hareketi de, Alman Kilisesi Tarihi'nde büyük bir yenilenme yaratmıştı.
İncil, yaşıyor idi, Hazretî İsâ, Almanya'da idi, Reform, Hazretî İsâ'nın İncil'deki önerilerini gündeme getirdiği gibi, Alman toplumu da, Hazretî İsâ'ya, Martin Luther'in, Thomas Munster'in liderliğinde yeniden yönelmekteydi.
Vatikan'ın "engizisyon" tehditleri, "despotik Hristiyan" metodları, Almanya'da iflâs etmiş idi. Martin Luther, Kilise içinde yeni tezlerini kabûl ettirdi, yasalaştırdı, Alman Halkı ile Vatikan'ın daha fazla çatışmasını önledi.
Alman Tarihi'nde Alman Kilisesi'nin yaşadığı deneyimlerin bir bölümü, Vatikan ile Alman Kilisesi'nin birbiri ile yaşadığı farkların, çatışmaların tarihi idi.
SİNAN ÖNER
15., 16. Yüzyıl'larda, Alman Kilisesi'nde bir Reform Dönemi yaşanmıştı.
Rönesans'ın da etkileri ile, Alman Kilisesi, özellikle de Alman Köy Kiliseleri, Vatikan'ın genel siyaseti'nden farklı bir İncil Tartışması getirdi, Alman sosyal sistemi ile Alman Hristiyanlığı'nın çatışmaları, nihâyet, Martin Luther'in Reformcu liderliğine neden olmuştur.
yine, Thomas Munster'in Köylü Hristiyanlığı Hareketi de, Alman Kilisesi Tarihi'nde büyük bir yenilenme yaratmıştı.
İncil, yaşıyor idi, Hazretî İsâ, Almanya'da idi, Reform, Hazretî İsâ'nın İncil'deki önerilerini gündeme getirdiği gibi, Alman toplumu da, Hazretî İsâ'ya, Martin Luther'in, Thomas Munster'in liderliğinde yeniden yönelmekteydi.
Vatikan'ın "engizisyon" tehditleri, "despotik Hristiyan" metodları, Almanya'da iflâs etmiş idi. Martin Luther, Kilise içinde yeni tezlerini kabûl ettirdi, yasalaştırdı, Alman Halkı ile Vatikan'ın daha fazla çatışmasını önledi.
Alman Tarihi'nde Alman Kilisesi'nin yaşadığı deneyimlerin bir bölümü, Vatikan ile Alman Kilisesi'nin birbiri ile yaşadığı farkların, çatışmaların tarihi idi.
SİNAN ÖNER
Alman Tarihi Notları (1)
Alman Tarihi, farklı sosyal, siyasî, ekonomik, kültürel, hukuksal, dinsel, teknik özellikler içerir.
Alman Tarihi, yalnızca coğrafî açıdan sınırlı Almanya Tarihi değildir, Almanlar'ın dünya coğrafyası'ndaki tarihi'dir.
Alman Tarihi'nin, elbette, Roma Tarihi ile, Slav Tarihi ile, Arap Tarihi ile, Çin Tarihi ile, Türk Tarihi ile, öteki halkların tarihleri ile bağları vardır, ilişkileri vardır.
Alman Tarihi'nin Almanca Dili'nin doğuşu, gelişmesi, yayılması tarihi olduğu da bir vak'ıa.
Alman Tarihi, Germen Kabileleri'nin Tarihi olduğu gibi, Alman Kilisesi'nin Tarihi'dir.
Alman Tarihi ile, Alman Halkı'nın bugünkü yaşayış biçimleri'ne kadar büyük bir süre'de yaşadıklarını kastederiz.
Alman Tarihi, Avrupa Kıtası'nda birikmiş Alman Nüfûsu'nun getirdiği Alman Devleti ile, Asya'daki, Afrika'daki, Amerika'daki Almanlar'ın Tarihi'dir.
Alman Tarihi, Hegel'in yazdığı gibi Dünya Tarihi içinde bir Tarih alanıdır, Friedrich Nietsche'nin, Karl Marx'ın yazdığı gibi, Alman Tarihi, Dünya Tarihi'ne bağlandığı ölçüde ilginç bir tarihsel süre'dir. Alman Halkı da, cehâlet'ten, sefâlet'ten, tembellik'ten uzak yaşadığı ölçüde Alman Halkı olarak tarih yaratmış bir halk.
SİNAN ÖNER
Alman Tarihi, yalnızca coğrafî açıdan sınırlı Almanya Tarihi değildir, Almanlar'ın dünya coğrafyası'ndaki tarihi'dir.
Alman Tarihi'nin, elbette, Roma Tarihi ile, Slav Tarihi ile, Arap Tarihi ile, Çin Tarihi ile, Türk Tarihi ile, öteki halkların tarihleri ile bağları vardır, ilişkileri vardır.
Alman Tarihi'nin Almanca Dili'nin doğuşu, gelişmesi, yayılması tarihi olduğu da bir vak'ıa.
Alman Tarihi, Germen Kabileleri'nin Tarihi olduğu gibi, Alman Kilisesi'nin Tarihi'dir.
Alman Tarihi ile, Alman Halkı'nın bugünkü yaşayış biçimleri'ne kadar büyük bir süre'de yaşadıklarını kastederiz.
Alman Tarihi, Avrupa Kıtası'nda birikmiş Alman Nüfûsu'nun getirdiği Alman Devleti ile, Asya'daki, Afrika'daki, Amerika'daki Almanlar'ın Tarihi'dir.
Alman Tarihi, Hegel'in yazdığı gibi Dünya Tarihi içinde bir Tarih alanıdır, Friedrich Nietsche'nin, Karl Marx'ın yazdığı gibi, Alman Tarihi, Dünya Tarihi'ne bağlandığı ölçüde ilginç bir tarihsel süre'dir. Alman Halkı da, cehâlet'ten, sefâlet'ten, tembellik'ten uzak yaşadığı ölçüde Alman Halkı olarak tarih yaratmış bir halk.
SİNAN ÖNER
Friday, March 19, 2010
Bir Tarih Romanı: "Anadolu'da Kızılca Halvet"
Askerî Öner, iyi bir Yazar!
Türk Romanı'na, geçen yıllarda kıymetli bir katkı yaptı, "Anadolu'da Kızılca Halvet" romanı'nı yayınladı, 535 sayfa, bir Tarih Romanı!
"Anadolu'da Kızılca Halvet", Askerî Öner'in gençlik yıllarından beri incelediği tarihsel bir sürecin, tarihsel bir alanın anlatımı, 13. Yüzyıl Anadolu'sunda geçen, Bizanslılar, Selçuklular, Anadolu Türk Beylikleri gibi devletleşmelerin yaşandığı, Ortodoks Mezheplerin, Bektâşîliğin, Babaîliğin meydana geldiği, ayaklanmaların, savaşların, çeşitli siyasî oyunların yaşandığı 13. Yüzyıl'ın bir anlatımı.
Askerî Öner, daha önce, 1988'de, "Hayat Kurulurken" senaryosu ile, Yunus Nadi Senaryo Ödülü Üçüncülük Ödülü kazanmıştı.
"Anadolu'da Kızılca Halvet" de, Askerî Öner'in yazarlıktaki ustalığının bir kanıtı, Türkçe bilgisinin, roman sanatı'na saygısının, tarihçi hassasiyetlerinin bir kanıtı olarak, Berfin Yayınları tarafından yayınlandı.
Askerî Öner, bugünkü dünya sorunlarına da hassas bir adam!
Irak Krizi sırasında, Askerî Öner'in konuğu idim, Irak Krizi'ni ayrıntıları ile tartışmıştık, yıllar önce, DSP Milletvekili, Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in "medeniyetler buluşması" toplantısını da hatırlayıp, Ortadoğu'da, Güneydoğu Asya'da, farklı "medeniyetler"in birbirleri ile nasıl bir tarih yaşadıklarını sormuştuk! Askerî Öner, iyi bir Tarihçi olarak, Profesör Bernard Lewis'in, Profesör Samuel Huntington'un, Profesör Fernand Braudel'in, Profesör Fuat Köprülü'nün iyi bir okuru olarak, bana düşüncelerini, teşhislerini, saptamalarını anlatmıştı. "Anadolu'da Kızılca Halvet"in ilk bölümlerini bana okutmuş, izlenimlerimi almıştı.
Askerî Öner, İslâm Tarihi alanındaki okumaları ile de, tarihçiliğini, romancı hassasiyetlerini güçlendirmiş bir Yazar. Askerî Öner, Muhyiddin Arabî, Mevlâna, İbni Haldun, Hacı Bektaş-ı Velî gibi İslâm bilginlerinin yazdıklarını incelediği gibi, Selçuklu Devletleri Tarihi'ni, Bizans Devleti Tarihi'ni, Osmanlı Devleti Tarihi'ni de, farklı Tarihçiler'in eserlerinden okumuş bir adam, bir Yazar!
Askerî Öner, bugünkü dünya'yı, siyasî açıdan da, ekonomik, kültürel, hukuksal açılardan eleştirmeyi bir ödev kabûl eden bir Yazar. Askerî Öner'in iktisât alanındaki uzmanlığı, bir çok tarih konularını incelerken, daha farklı düşünce açıları getirmesini mümkün kılıyor. "Anadolu'da Kızılca Halvet"i yazarken, Askerî Öner, edebî sanatları da incelediğini biliyorum. Askerî Öner, farklı bilim alanlarından, farklı sanat alanlarından yararlanmayı bir yazarlık ödevi olarak kabûl eden bir Yazar.
"Anadolu'da Kızılca Halvet"in bir özelliği, tarihsel karakterleri roman sanatı'nın getirdiği nitelikler ile somutlaştırması.
Askerî Öner, 13. Yüzyıl'ın tarihsel karakterlerine ilgisini gizlemiyor, Alâddin Keykubat, Dandolo, Baba İlyas, Baba İshak, 3. Innocentius gibi büyük karakterlere olduğu gibi, farklı coğrafî alanlardaki tarihsel karakterlere de hassas bir Tarihçi.
"Anadolu'da Kızılca Halvet", Askerî Öner'in yayınlanmış ilk romanı, ama, bu alanda, Türkçe'de yayınlanmış az sayıdaki tarih romanı arasında, saygın bir roman.
Askerî Öner'i, "Anadolu'da Kızılca Halvet" romanı ile Türk Romanı'na büyük bir katkı yaptı, Askerî Öner'i kutlarım, "Anadolu'da Kızılca Halvet"in farklı ülkelerde yayınlanmasını dilerim, özellikle, İran, Yunanistan, Suriye, Romanya, Bulgaristan, Lübnan, Rusya gibi ülkelerde, "Anadolu'da Kızılca Halvet" yayınlanmalı, okunmalıdır, kıymetli bir kaynak kitap olarak tarihçilerin meraklarını gidermelidir.
SİNAN ÖNER
Türk Romanı'na, geçen yıllarda kıymetli bir katkı yaptı, "Anadolu'da Kızılca Halvet" romanı'nı yayınladı, 535 sayfa, bir Tarih Romanı!
"Anadolu'da Kızılca Halvet", Askerî Öner'in gençlik yıllarından beri incelediği tarihsel bir sürecin, tarihsel bir alanın anlatımı, 13. Yüzyıl Anadolu'sunda geçen, Bizanslılar, Selçuklular, Anadolu Türk Beylikleri gibi devletleşmelerin yaşandığı, Ortodoks Mezheplerin, Bektâşîliğin, Babaîliğin meydana geldiği, ayaklanmaların, savaşların, çeşitli siyasî oyunların yaşandığı 13. Yüzyıl'ın bir anlatımı.
Askerî Öner, daha önce, 1988'de, "Hayat Kurulurken" senaryosu ile, Yunus Nadi Senaryo Ödülü Üçüncülük Ödülü kazanmıştı.
"Anadolu'da Kızılca Halvet" de, Askerî Öner'in yazarlıktaki ustalığının bir kanıtı, Türkçe bilgisinin, roman sanatı'na saygısının, tarihçi hassasiyetlerinin bir kanıtı olarak, Berfin Yayınları tarafından yayınlandı.
Askerî Öner, bugünkü dünya sorunlarına da hassas bir adam!
Irak Krizi sırasında, Askerî Öner'in konuğu idim, Irak Krizi'ni ayrıntıları ile tartışmıştık, yıllar önce, DSP Milletvekili, Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in "medeniyetler buluşması" toplantısını da hatırlayıp, Ortadoğu'da, Güneydoğu Asya'da, farklı "medeniyetler"in birbirleri ile nasıl bir tarih yaşadıklarını sormuştuk! Askerî Öner, iyi bir Tarihçi olarak, Profesör Bernard Lewis'in, Profesör Samuel Huntington'un, Profesör Fernand Braudel'in, Profesör Fuat Köprülü'nün iyi bir okuru olarak, bana düşüncelerini, teşhislerini, saptamalarını anlatmıştı. "Anadolu'da Kızılca Halvet"in ilk bölümlerini bana okutmuş, izlenimlerimi almıştı.
Askerî Öner, İslâm Tarihi alanındaki okumaları ile de, tarihçiliğini, romancı hassasiyetlerini güçlendirmiş bir Yazar. Askerî Öner, Muhyiddin Arabî, Mevlâna, İbni Haldun, Hacı Bektaş-ı Velî gibi İslâm bilginlerinin yazdıklarını incelediği gibi, Selçuklu Devletleri Tarihi'ni, Bizans Devleti Tarihi'ni, Osmanlı Devleti Tarihi'ni de, farklı Tarihçiler'in eserlerinden okumuş bir adam, bir Yazar!
Askerî Öner, bugünkü dünya'yı, siyasî açıdan da, ekonomik, kültürel, hukuksal açılardan eleştirmeyi bir ödev kabûl eden bir Yazar. Askerî Öner'in iktisât alanındaki uzmanlığı, bir çok tarih konularını incelerken, daha farklı düşünce açıları getirmesini mümkün kılıyor. "Anadolu'da Kızılca Halvet"i yazarken, Askerî Öner, edebî sanatları da incelediğini biliyorum. Askerî Öner, farklı bilim alanlarından, farklı sanat alanlarından yararlanmayı bir yazarlık ödevi olarak kabûl eden bir Yazar.
"Anadolu'da Kızılca Halvet"in bir özelliği, tarihsel karakterleri roman sanatı'nın getirdiği nitelikler ile somutlaştırması.
Askerî Öner, 13. Yüzyıl'ın tarihsel karakterlerine ilgisini gizlemiyor, Alâddin Keykubat, Dandolo, Baba İlyas, Baba İshak, 3. Innocentius gibi büyük karakterlere olduğu gibi, farklı coğrafî alanlardaki tarihsel karakterlere de hassas bir Tarihçi.
"Anadolu'da Kızılca Halvet", Askerî Öner'in yayınlanmış ilk romanı, ama, bu alanda, Türkçe'de yayınlanmış az sayıdaki tarih romanı arasında, saygın bir roman.
Askerî Öner'i, "Anadolu'da Kızılca Halvet" romanı ile Türk Romanı'na büyük bir katkı yaptı, Askerî Öner'i kutlarım, "Anadolu'da Kızılca Halvet"in farklı ülkelerde yayınlanmasını dilerim, özellikle, İran, Yunanistan, Suriye, Romanya, Bulgaristan, Lübnan, Rusya gibi ülkelerde, "Anadolu'da Kızılca Halvet" yayınlanmalı, okunmalıdır, kıymetli bir kaynak kitap olarak tarihçilerin meraklarını gidermelidir.
SİNAN ÖNER
Tuesday, March 16, 2010
Perestroika, Glasnost, Sovyetler Birliği
Başkan Mikhail Gorbachev'in Perestroika ile ilgili bir makalesi New York Times'ta yayınlandı.
Başkan Mikhail Gorbachev, Perestroika reformlarından bugüne Rusya'nın yaşadığı tarih'i de makalesinde anlatmış, bugünkü Rusya'nın sosyal, ekonomik, siyasî özelliklerini de yazmış, Başkan Mikhail Gorbachev.
Perestroika, daha sonra Glasnost reformları, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nde tartışıldıktan sonra kabûl edilmiş, tüm dünya'da Perestroika, Glasnost politikaları ile ilgili kitaplar, makaleler, belgeler yayınlanmıştı.
Türkçe'ye, Başkan Mikhail Gorbachev'in makaleleri çevrilmiş, yayınlanmıştı, Yakovlev, Krasin, Gaidar, Yeltsin, Primakov gibi liderlerin yazdıkları da yayınlanmış, farklı siyasî çevrelerde, üniversitelerde, Perestroika, Glasnost reformları tartışılmıştı.
ben de, Perestroika, Glasnost ile ilgili yayınları, ilk yayınlandıkları sırada okumuştum, konu ile ilgili denemeler, notlar da yazmıştım.
Perestroika reformları, Sovyetler Birliği'nde, Başkan Mikhail Gorbachev'in Başkanlık yıllarında liderliğini yaptığı sosyal, ekonomik, siyasî, kültürel reformlardır.
sanayi, tarım, ticâret, bilim, sanatlar, siyasî kurumlar, Perestroika reformlarının uygulandığı ya da uygulanmasının amaçlandığı alanlardı.
"devlet mülkiyeti"nin hâkim olduğu üretim tarzı'ndan "çok mülkiyetli" bir üretim tarzı'na geçmeyi amaçlayan Perestroika reformları, Çin'deki Başkan Deng Shiao Ping reformları'na benzemekteydi. "işçi sovyetleri" ya da işçi sınıfı dışındaki sosyal sınıfların ekonomik, sosyal, siyasî, kültürel amaçlarını da Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin gerçekleştirmesi gerektiğini öne süren Perestroika reformları, Sovyet "sosyal sözleşme"sini yenileme ihtiyâcının bir sonucu olarak gündeme alınmıştı.
siyasî alanda, "tek partili Anayasal demokrasi"den "çok partili Anayasal demokrasi"ye geçmeyi amaçlamaktaydı, Perestroika, Glasnost reformları.
Başkan Mikhail Gorbachev, Perestroika, Glasnost reformları ile dünya siyaseti'ni de, dünya ekonomisi'ni de değiştirmiş bir lider.
Perestroika reformları, sosyalist devletlerin çoğunda uygulanmıştı, Glasnost reformları da, sosyalist devletlerin çoğunda uygulandığı gibi, NATO üyesi kapitalist devletler de Glasnost reformlarını uygulamak zorunda kalmıştı.
"soğuk savaş"ın sona ermesi, ancak, Başkan Mikhail Gorbachev'in liderliğinde, Perestroika, Glasnost reformlarının uygulanması ile mümkün olmuştur.
Türkiye açısından da, Perestroika, Glasnost reformları, ya tartışılmış, siyasî kültürü değiştirmiş, ya da uygulanmıştı.
NATO üyesi bir devlet olmasına rağmen, Türkiye, Başkan Mikhail Gorbachev'in reformları ile, Atatürk'ün yaptığı reformları da yeniden tartışmış, yeni reformlar yapmak zorunda kalmıştı.
"komünizm yasağı" veyâ "komünist parti yasağı" da, Türkiye'de, 1987'den itibâren, Sovyetler Birliği Başkanı Mikhail Gorbachev'in Perestroika, Glasnost reformları sırasında kaldırılmış, Türkiye Birleşik Komünist Partisi, ilk yasal komünist parti olarak teşkilâtlanmış, kongre toplamıştı.
Türkiye'de, Perestroika, Glasnost reformları daha çok siyaset, hukuk, kültür alanlarında hissedildi, DYP Lideri Süleyman Demirel'in yeniden siyaset yapmasında, Başbakan seçilmesinde, DSP Lideri Bülent Ecevit'in yeniden siyaset yapmasında, Başbakan seçilmesinde, Türk Ceza Kanunu'nun 141., 142., 163. Maddeleri'nin değiştirilmesinde, Perestroika, Glasnost reformlarının dünya'da yarattığı sonuçlar etkili olmuştur.
Başkan Mikhail Gorbachev'in Perestroika, Glasnost reformları ile ilgili makaleler yazması, bir çok açıdan yararlıdır; farklı ülkelerde bu konuda, nasıl bir tarih yaşandı, mutlaka siyasetçiler, tarihçiler, yazmalıdırlar, yazdıklarını yayınlamalıdırlar.
yıllar sonra, Perestroika'yı, Glasnost'u okurlarına anlatan Başkan Mikhail Gorbachev'i, reformcu Sovyet liderleri kutlarım, Sovyetler Birliği yurttaşlarını reformcu özelliklerinden dolayı kutlarım.
SİNAN ÖNER
Başkan Mikhail Gorbachev, Perestroika reformlarından bugüne Rusya'nın yaşadığı tarih'i de makalesinde anlatmış, bugünkü Rusya'nın sosyal, ekonomik, siyasî özelliklerini de yazmış, Başkan Mikhail Gorbachev.
Perestroika, daha sonra Glasnost reformları, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nde tartışıldıktan sonra kabûl edilmiş, tüm dünya'da Perestroika, Glasnost politikaları ile ilgili kitaplar, makaleler, belgeler yayınlanmıştı.
Türkçe'ye, Başkan Mikhail Gorbachev'in makaleleri çevrilmiş, yayınlanmıştı, Yakovlev, Krasin, Gaidar, Yeltsin, Primakov gibi liderlerin yazdıkları da yayınlanmış, farklı siyasî çevrelerde, üniversitelerde, Perestroika, Glasnost reformları tartışılmıştı.
ben de, Perestroika, Glasnost ile ilgili yayınları, ilk yayınlandıkları sırada okumuştum, konu ile ilgili denemeler, notlar da yazmıştım.
Perestroika reformları, Sovyetler Birliği'nde, Başkan Mikhail Gorbachev'in Başkanlık yıllarında liderliğini yaptığı sosyal, ekonomik, siyasî, kültürel reformlardır.
sanayi, tarım, ticâret, bilim, sanatlar, siyasî kurumlar, Perestroika reformlarının uygulandığı ya da uygulanmasının amaçlandığı alanlardı.
"devlet mülkiyeti"nin hâkim olduğu üretim tarzı'ndan "çok mülkiyetli" bir üretim tarzı'na geçmeyi amaçlayan Perestroika reformları, Çin'deki Başkan Deng Shiao Ping reformları'na benzemekteydi. "işçi sovyetleri" ya da işçi sınıfı dışındaki sosyal sınıfların ekonomik, sosyal, siyasî, kültürel amaçlarını da Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin gerçekleştirmesi gerektiğini öne süren Perestroika reformları, Sovyet "sosyal sözleşme"sini yenileme ihtiyâcının bir sonucu olarak gündeme alınmıştı.
siyasî alanda, "tek partili Anayasal demokrasi"den "çok partili Anayasal demokrasi"ye geçmeyi amaçlamaktaydı, Perestroika, Glasnost reformları.
Başkan Mikhail Gorbachev, Perestroika, Glasnost reformları ile dünya siyaseti'ni de, dünya ekonomisi'ni de değiştirmiş bir lider.
Perestroika reformları, sosyalist devletlerin çoğunda uygulanmıştı, Glasnost reformları da, sosyalist devletlerin çoğunda uygulandığı gibi, NATO üyesi kapitalist devletler de Glasnost reformlarını uygulamak zorunda kalmıştı.
"soğuk savaş"ın sona ermesi, ancak, Başkan Mikhail Gorbachev'in liderliğinde, Perestroika, Glasnost reformlarının uygulanması ile mümkün olmuştur.
Türkiye açısından da, Perestroika, Glasnost reformları, ya tartışılmış, siyasî kültürü değiştirmiş, ya da uygulanmıştı.
NATO üyesi bir devlet olmasına rağmen, Türkiye, Başkan Mikhail Gorbachev'in reformları ile, Atatürk'ün yaptığı reformları da yeniden tartışmış, yeni reformlar yapmak zorunda kalmıştı.
"komünizm yasağı" veyâ "komünist parti yasağı" da, Türkiye'de, 1987'den itibâren, Sovyetler Birliği Başkanı Mikhail Gorbachev'in Perestroika, Glasnost reformları sırasında kaldırılmış, Türkiye Birleşik Komünist Partisi, ilk yasal komünist parti olarak teşkilâtlanmış, kongre toplamıştı.
Türkiye'de, Perestroika, Glasnost reformları daha çok siyaset, hukuk, kültür alanlarında hissedildi, DYP Lideri Süleyman Demirel'in yeniden siyaset yapmasında, Başbakan seçilmesinde, DSP Lideri Bülent Ecevit'in yeniden siyaset yapmasında, Başbakan seçilmesinde, Türk Ceza Kanunu'nun 141., 142., 163. Maddeleri'nin değiştirilmesinde, Perestroika, Glasnost reformlarının dünya'da yarattığı sonuçlar etkili olmuştur.
Başkan Mikhail Gorbachev'in Perestroika, Glasnost reformları ile ilgili makaleler yazması, bir çok açıdan yararlıdır; farklı ülkelerde bu konuda, nasıl bir tarih yaşandı, mutlaka siyasetçiler, tarihçiler, yazmalıdırlar, yazdıklarını yayınlamalıdırlar.
yıllar sonra, Perestroika'yı, Glasnost'u okurlarına anlatan Başkan Mikhail Gorbachev'i, reformcu Sovyet liderleri kutlarım, Sovyetler Birliği yurttaşlarını reformcu özelliklerinden dolayı kutlarım.
SİNAN ÖNER
Monday, March 15, 2010
Fransız Sosyalizmi Tarihi Notları (2)
Fransız Sosyalizmi Tarihi, Kraliyet Rejimi, Toprak Sahipleri, Köylüler, Kiliseler, Şehirli Emekçiler gibi farklı sosyal güçlerin savaşımları tarihi'nin bir sonucu olarak yaşandı, modern anlamda Fransız Sosyalizmi, Sanayici Kapitalistler, Tüccar Kapitalistler, Sanayi İşçileri, Köylüler gibi sosyal sınıfların önerileri, amaçları, tezleri, siyasetleri arasındaki savaşımların bir sonucu olarak yaşanıyor.
elbette, Fransız Sosyalizmi'ni ayrıntıları ile ancak Fransız Sosyalistleri anlatırlar.
Karl Marx'ın 19. Yüzyıl'daki Fransa Tarihi Notları, başka ülkelerden yazarların Fransa Tarihi ile ilgili yazmalarına, okumalarına cesâret vermiş bir girişim idi.
şimdi de, Fransa dışından bir yazar, Fransız Sosyalizmi ile ilgili tezler ya da notlar yazıyorsa, biraz da, Karl Marx'ın Fransa Tarihi ile ilgili yazım denemelerinden cesâret aldığı için yazar.
Avrupa Birliği sürecinde, farklı Avrupa ülkelerinden tarihçilerin birbirlerinin ülkelerinin tarihleri ile ilgili yazdıkları, bu alanda yaşadığımız daha farklı bir aşama'yı belli ediyor.
Fransız Koloniciliği Tarihi, Fransız Emperyalizmi Tarihi, Fransız Cumhuriyeti Tarihi, Fransız Askerî Tarihi, Fransız Sanayileşme Tarihi gibi farklı tarih alanlarında yazmak için, elbette, Fransa'da uzun süre okumak, ya da Fransızca kaynakları iyice incelemek, farklı unsurları ile Fransa Tarihi'ni kavramak gerekir.
ben, mütevâzi bir Tarihçi olduğum gibi, Fransız Şâirleri, Fransız Romancıları, Fransız Tarihçileri, Türkçe'de ya da İngilizce'de okumuş bir Yazar'ım, aldığım notlar, ancak bireysel okuma deneyimlerimin sonuçlarıdır, bu anlamda hâlâ mütevâziyim.
ama, Fransa Tarihi de, bir bütün olarak Batı Devletleri Tarihi de, bir Tarihçi'yi heyecanlandırır, bu alanda okumak da, yazmak da, Tarihçi'yi ustalaştırır.
Fransız Sosyalizmi, bir Tarih Anlayışı getirmiş olması ile, hâlâ insanlığa liderlik yapan bir akımdır. 19. Yüzyıl'ın Fransız Siyaseti, 18. Yüzyıl'ın Fransız Felsefesi gibi, insanlığı eğitmiş, farklı ülkelerdeki siyasî hareketlere liderlik yapmıştı. hatta, Fransız Koloniciliği de, korkunç suçlarına rağmen, kolonileştirdiği ülkelerde gerçekleştirdiği kültürel devrimlerle, siyasî kültür'e kattıkları ile, öteki devletlerin kolonicilik deneyimlerinden farklı niteliklere sahip idi.
Francois Mitterand, 20. Yüzyıl'ın son döneminde, Fransız Sosyalizmi'nin liderliğini yaptı, Francois Mitterand'ın bir önerisi de, Fransız Sosyalizmi'nin Avrupa Birliği'ne liderlik yapması idi, Avrupa Birliği, hâlâ bir anlamda Fransız Sosyalizmi ile Alman Sosyal Demokratları'nın bir önerisi olarak vardır, Marxizm, Avrupa Birliği'nin büyük kaynaklarından biridir.
Atatürk, daha 1923'de, Fransız Sosyalizmi'nin Avrupa Birleşik Devletleri'ne yönelik önerilerini okuyup seçmiş, bu yönde Türkiye'de reformlar, devrimler yapmıştı.
Sovyet Devrimi'nin Lideri Vladimir Lenin de, Fransız Sosyalizmi'nin tarihsel değerlerini olduğu gibi, güncel tezlerini de incelemiş, Fransız İşçi Sınıfı'na, Fransız Sosyalizmi'ne saygı'sını duyurmuştur, Sovyetler Birliği de, Avrupa Birliği gibi, farklı devletlerin bir birliği olarak gerçekleşmiş bir tasarıdır.
Fransız Sosyalizmi, "emperyalizm"in dünya'yı savaşlara, terör'e, çatışmalara yönelttiği tezi ile, Birleşmiş Milletler'i de desteklemiş, "emperyalizm"in dünya'yı yok etmesine engel olmak için, farklı siyasî tasarılar önermiş, bu tasarılarını gerçekleştirme yolunda siyaset yapmıştı.
bugünkü Fransız Sosyalizmi, neler öneriyor? önümüzdeki yüzyılda neler yaşayacağız? dünya sosyalizmi'ne Fransız Sosyalizmi'nin katkıları neler olacak?
Fransa'daki bölge seçimleri, Fransız Sosyalizmi'nin, bu sorulara da, başka sorulara da yanıtlar bulacağı bir dönemin başladığını kanıtlıyor.
SİNAN ÖNER
elbette, Fransız Sosyalizmi'ni ayrıntıları ile ancak Fransız Sosyalistleri anlatırlar.
Karl Marx'ın 19. Yüzyıl'daki Fransa Tarihi Notları, başka ülkelerden yazarların Fransa Tarihi ile ilgili yazmalarına, okumalarına cesâret vermiş bir girişim idi.
şimdi de, Fransa dışından bir yazar, Fransız Sosyalizmi ile ilgili tezler ya da notlar yazıyorsa, biraz da, Karl Marx'ın Fransa Tarihi ile ilgili yazım denemelerinden cesâret aldığı için yazar.
Avrupa Birliği sürecinde, farklı Avrupa ülkelerinden tarihçilerin birbirlerinin ülkelerinin tarihleri ile ilgili yazdıkları, bu alanda yaşadığımız daha farklı bir aşama'yı belli ediyor.
Fransız Koloniciliği Tarihi, Fransız Emperyalizmi Tarihi, Fransız Cumhuriyeti Tarihi, Fransız Askerî Tarihi, Fransız Sanayileşme Tarihi gibi farklı tarih alanlarında yazmak için, elbette, Fransa'da uzun süre okumak, ya da Fransızca kaynakları iyice incelemek, farklı unsurları ile Fransa Tarihi'ni kavramak gerekir.
ben, mütevâzi bir Tarihçi olduğum gibi, Fransız Şâirleri, Fransız Romancıları, Fransız Tarihçileri, Türkçe'de ya da İngilizce'de okumuş bir Yazar'ım, aldığım notlar, ancak bireysel okuma deneyimlerimin sonuçlarıdır, bu anlamda hâlâ mütevâziyim.
ama, Fransa Tarihi de, bir bütün olarak Batı Devletleri Tarihi de, bir Tarihçi'yi heyecanlandırır, bu alanda okumak da, yazmak da, Tarihçi'yi ustalaştırır.
Fransız Sosyalizmi, bir Tarih Anlayışı getirmiş olması ile, hâlâ insanlığa liderlik yapan bir akımdır. 19. Yüzyıl'ın Fransız Siyaseti, 18. Yüzyıl'ın Fransız Felsefesi gibi, insanlığı eğitmiş, farklı ülkelerdeki siyasî hareketlere liderlik yapmıştı. hatta, Fransız Koloniciliği de, korkunç suçlarına rağmen, kolonileştirdiği ülkelerde gerçekleştirdiği kültürel devrimlerle, siyasî kültür'e kattıkları ile, öteki devletlerin kolonicilik deneyimlerinden farklı niteliklere sahip idi.
Francois Mitterand, 20. Yüzyıl'ın son döneminde, Fransız Sosyalizmi'nin liderliğini yaptı, Francois Mitterand'ın bir önerisi de, Fransız Sosyalizmi'nin Avrupa Birliği'ne liderlik yapması idi, Avrupa Birliği, hâlâ bir anlamda Fransız Sosyalizmi ile Alman Sosyal Demokratları'nın bir önerisi olarak vardır, Marxizm, Avrupa Birliği'nin büyük kaynaklarından biridir.
Atatürk, daha 1923'de, Fransız Sosyalizmi'nin Avrupa Birleşik Devletleri'ne yönelik önerilerini okuyup seçmiş, bu yönde Türkiye'de reformlar, devrimler yapmıştı.
Sovyet Devrimi'nin Lideri Vladimir Lenin de, Fransız Sosyalizmi'nin tarihsel değerlerini olduğu gibi, güncel tezlerini de incelemiş, Fransız İşçi Sınıfı'na, Fransız Sosyalizmi'ne saygı'sını duyurmuştur, Sovyetler Birliği de, Avrupa Birliği gibi, farklı devletlerin bir birliği olarak gerçekleşmiş bir tasarıdır.
Fransız Sosyalizmi, "emperyalizm"in dünya'yı savaşlara, terör'e, çatışmalara yönelttiği tezi ile, Birleşmiş Milletler'i de desteklemiş, "emperyalizm"in dünya'yı yok etmesine engel olmak için, farklı siyasî tasarılar önermiş, bu tasarılarını gerçekleştirme yolunda siyaset yapmıştı.
bugünkü Fransız Sosyalizmi, neler öneriyor? önümüzdeki yüzyılda neler yaşayacağız? dünya sosyalizmi'ne Fransız Sosyalizmi'nin katkıları neler olacak?
Fransa'daki bölge seçimleri, Fransız Sosyalizmi'nin, bu sorulara da, başka sorulara da yanıtlar bulacağı bir dönemin başladığını kanıtlıyor.
SİNAN ÖNER
Fransız Sosyalizmi Tarihi Notları (1)
Fransız Sosyalizmi Tarihi, 12. Yüzyıl Fransız Rönesansı ile modern anlamda başlar, 18. Yüzyıl Aydınlanma Hareketleri ile sürer, 1789 İhtilâli ile siyasî alanda gerçekleşir, 1815'de, 1830'da, 1848'de, 1871'de gerçekleşmiş siyasî, sosyal, kültürel devrim hareketleri ile 20. Yüzyıl'ın modern Fransız Sosyalist Hareketi'nin meydana gelmesi ile bugünlere kadar gelir.
Fransız Sosyalizmi'ni, öteki ülkelerin sosyalizm akımları'ndan farklılaştıran unsurlar ya da özellikler nelerdir?
elbette, daha ilk dönemde, Fransız Sosyalizmi, demokrat bir akım olmuştur, halk çoğunluğu'nun siyasî yönetim'i almasını amaçlamış, Kraliyet Rejimi ile de, Toprak Sahipleri Rejimi ile de kavgalı bir siyasî akım olmuştur. Fransız Sosyalizmi, daha ilk dönemde, millî nitelikler kadar milletler arası ilişkilerin niteliklerine de sosyalist politikalar, sosyalist ilkeler önermiş bir akımdır.
Fransız Rönesansı ile ilgili Türkçe'de pek yayın yapılmadı, İtalyan Rönesansı'nı daha iyi bilmekteyiz, ama, Fransız Rönesansı da, İtalyan Rönesansı kadar ilginç, yaratıcı, üretici, kıymetli bir dönemdi. modern anlamda üniversite kurumlarının meydana gelmesi de, Fransız Tarihçi Jacques le Goff'un da yazdığı gibi, 12., 13. Yüzyıllar'da, Fransa'da mümkün olmuştur.
Fransız Sosyalizmi Tarihi'nde, öneriler, ilkeler, tezler kadar önerilerin, ilkelerin, tezlerin uygulanması da önemlidir, Fransız Halkı da, Fransız yöneticiler de, uygulamalar'a titizlenirler!
üniversite kurumları da, öneri olarak kalmamış, uygulanmış, bugüne kadar yenilenmiş, kurumsal tüm sorunları çözülmüş, milletler arası açıdan da mükemmelleşmiş kurumlardır.
Fransız Sosyalizmi Tarihi'nde, 12. Yüzyıl ile 18. Yüzyıl arasındaki yüzyıllarda neler olduğunu, hangi yayınların yapıldığını, hangi siyasî konuların yaşandığını okumalıyız, yazık ki, bu dönem ile ilgili bilgilerimiz yüzeyseldir.
ama, 18. Yüzyıl'da Fransa'da yayınlanmış bir çok eser, Türkçe'de yayınlanmıştı.
Atatürk, Fransız Sosyalizmi Tarihi ile ilgili hemen tüm temel eserleri Türkçe'ye çevirtmiş, yayınlatmıştı. Atatürk'ün, Fransızca'ya, Fransız Sosyalizmi Tarihi'ne sempâtisi derin bir sempâti idi, ilkokullarda Fransızca Dersleri'ni ders programlarına alan, Atatürk'ün Eğitim Bakanlığı idi. Atatürk, Fransız İhtilâli Tarihi uzmanı bir Tarihçi idi, İzmir'de, halk'a Fransız İhtilâli Tarihi konferansı vermiş, konferans, Sadi Borak'ın yayınladığı kitapta 75 sayfa tutmuş bir konferans idi.
Atatürk'ün Fransız Sosyalizmi Tarihi'ne yönelik yazdıkları, okudukları, kuşkusuz, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi'ni anlamak açısından da incelenmelidir.
Fransız Aydınlanmacıları'nın yazdıkları, yayınladıkları, Fransız İhtilâli öncesinde tüm dünya'yı etkilemiş eserlerdir.
Voltaire, Rousseau, Diderot, D'alembert, D'holbach gibi 18. Yüzyıl Fransız yazarlarının eserleri, tüm dillerde yayınlanmıştı.
Fransız Sosyalizmi, Aydınlanmacı yazarların yayınları ile yeni bir aşama'ya gelmiş, daha sonra da, İhtilâl sırasında, Aydınlanmacı yazarların önerileri, tezleri uygulanmıştı.
Fransız Sosyalizmi Tarihi'nde, Saint Simon, Charles Fourier gibi "ütopyacı sosyalist" yazarların, siyasetçilerin eserleri, sanayî kapitalizmi çağı'nın Fransız Sosyalizmi'ni hazırlamış idi.
1917 Sovyet Devrimi'nin Lideri Vladimir Lenin, Marxizm'in kaynaklarını sıralarken, Fransız Ütopyacı Sosyalistleri'nin, özellikle de, Saint Simon'un, Fourier'in, Karl Marx'ın eseri açısından değerini anmıştı. Marxizm'in siyasî düşünce tarihi açısından kaynaklarından biri idi, Fransız Sosyalizmi.
Fransız Sosyalizmi Tarihi, bir felsefe tarihi olduğu gibi, bir hukuk tarihi, bir siyasî tarih, bir sanat tarihi idi, 20. Yüzyıl Sosyalizmi'ne kadar.
hukuk yönüyle de, Fransız Sosyalizmi Tarihi'nde, Montesquieu'nun eserlerini anmalıyız, Montesquieu, "Yasaların Ruhu Üstüne" kitabı, Fransız Sosyalizmi'nin hukuk anlayışının modern anlamda ilk büyük kaynağı idi. 20. Yüzyıl Fransız Sosyalizmi Liderleri'nden Louis Althusser, Montesquieu ile Rousseau'nun Fransız Sosyalizmi açısından özelliklerini yazmıştı.
kültür tarihi olarak da, Fransız Sosyalizmi Tarihi, büyük bir tarih, incelenmesi gereken bir tarih. resim, heykel, şiir, roman, tiyatro, müzik, opera, deneme gibi sanat alanlarında yaratılmış eserler, Fransız Sosyalizmi Tarihi'nin bir kültür tarihi olarak özelliklerini kanıtlar.
SİNAN ÖNER
Fransız Sosyalizmi'ni, öteki ülkelerin sosyalizm akımları'ndan farklılaştıran unsurlar ya da özellikler nelerdir?
elbette, daha ilk dönemde, Fransız Sosyalizmi, demokrat bir akım olmuştur, halk çoğunluğu'nun siyasî yönetim'i almasını amaçlamış, Kraliyet Rejimi ile de, Toprak Sahipleri Rejimi ile de kavgalı bir siyasî akım olmuştur. Fransız Sosyalizmi, daha ilk dönemde, millî nitelikler kadar milletler arası ilişkilerin niteliklerine de sosyalist politikalar, sosyalist ilkeler önermiş bir akımdır.
Fransız Rönesansı ile ilgili Türkçe'de pek yayın yapılmadı, İtalyan Rönesansı'nı daha iyi bilmekteyiz, ama, Fransız Rönesansı da, İtalyan Rönesansı kadar ilginç, yaratıcı, üretici, kıymetli bir dönemdi. modern anlamda üniversite kurumlarının meydana gelmesi de, Fransız Tarihçi Jacques le Goff'un da yazdığı gibi, 12., 13. Yüzyıllar'da, Fransa'da mümkün olmuştur.
Fransız Sosyalizmi Tarihi'nde, öneriler, ilkeler, tezler kadar önerilerin, ilkelerin, tezlerin uygulanması da önemlidir, Fransız Halkı da, Fransız yöneticiler de, uygulamalar'a titizlenirler!
üniversite kurumları da, öneri olarak kalmamış, uygulanmış, bugüne kadar yenilenmiş, kurumsal tüm sorunları çözülmüş, milletler arası açıdan da mükemmelleşmiş kurumlardır.
Fransız Sosyalizmi Tarihi'nde, 12. Yüzyıl ile 18. Yüzyıl arasındaki yüzyıllarda neler olduğunu, hangi yayınların yapıldığını, hangi siyasî konuların yaşandığını okumalıyız, yazık ki, bu dönem ile ilgili bilgilerimiz yüzeyseldir.
ama, 18. Yüzyıl'da Fransa'da yayınlanmış bir çok eser, Türkçe'de yayınlanmıştı.
Atatürk, Fransız Sosyalizmi Tarihi ile ilgili hemen tüm temel eserleri Türkçe'ye çevirtmiş, yayınlatmıştı. Atatürk'ün, Fransızca'ya, Fransız Sosyalizmi Tarihi'ne sempâtisi derin bir sempâti idi, ilkokullarda Fransızca Dersleri'ni ders programlarına alan, Atatürk'ün Eğitim Bakanlığı idi. Atatürk, Fransız İhtilâli Tarihi uzmanı bir Tarihçi idi, İzmir'de, halk'a Fransız İhtilâli Tarihi konferansı vermiş, konferans, Sadi Borak'ın yayınladığı kitapta 75 sayfa tutmuş bir konferans idi.
Atatürk'ün Fransız Sosyalizmi Tarihi'ne yönelik yazdıkları, okudukları, kuşkusuz, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi'ni anlamak açısından da incelenmelidir.
Fransız Aydınlanmacıları'nın yazdıkları, yayınladıkları, Fransız İhtilâli öncesinde tüm dünya'yı etkilemiş eserlerdir.
Voltaire, Rousseau, Diderot, D'alembert, D'holbach gibi 18. Yüzyıl Fransız yazarlarının eserleri, tüm dillerde yayınlanmıştı.
Fransız Sosyalizmi, Aydınlanmacı yazarların yayınları ile yeni bir aşama'ya gelmiş, daha sonra da, İhtilâl sırasında, Aydınlanmacı yazarların önerileri, tezleri uygulanmıştı.
Fransız Sosyalizmi Tarihi'nde, Saint Simon, Charles Fourier gibi "ütopyacı sosyalist" yazarların, siyasetçilerin eserleri, sanayî kapitalizmi çağı'nın Fransız Sosyalizmi'ni hazırlamış idi.
1917 Sovyet Devrimi'nin Lideri Vladimir Lenin, Marxizm'in kaynaklarını sıralarken, Fransız Ütopyacı Sosyalistleri'nin, özellikle de, Saint Simon'un, Fourier'in, Karl Marx'ın eseri açısından değerini anmıştı. Marxizm'in siyasî düşünce tarihi açısından kaynaklarından biri idi, Fransız Sosyalizmi.
Fransız Sosyalizmi Tarihi, bir felsefe tarihi olduğu gibi, bir hukuk tarihi, bir siyasî tarih, bir sanat tarihi idi, 20. Yüzyıl Sosyalizmi'ne kadar.
hukuk yönüyle de, Fransız Sosyalizmi Tarihi'nde, Montesquieu'nun eserlerini anmalıyız, Montesquieu, "Yasaların Ruhu Üstüne" kitabı, Fransız Sosyalizmi'nin hukuk anlayışının modern anlamda ilk büyük kaynağı idi. 20. Yüzyıl Fransız Sosyalizmi Liderleri'nden Louis Althusser, Montesquieu ile Rousseau'nun Fransız Sosyalizmi açısından özelliklerini yazmıştı.
kültür tarihi olarak da, Fransız Sosyalizmi Tarihi, büyük bir tarih, incelenmesi gereken bir tarih. resim, heykel, şiir, roman, tiyatro, müzik, opera, deneme gibi sanat alanlarında yaratılmış eserler, Fransız Sosyalizmi Tarihi'nin bir kültür tarihi olarak özelliklerini kanıtlar.
SİNAN ÖNER
Fransa'da Bölge Seçimleri
Fransa, dün seçim yaptı, bölge seçimlerinde, Fransız Halkı'nın siyasî durum'u, siyasî seçimleri belli oldu.
Fransız Sosyalistleri, bir süredir yaşadıkları kriz'i aştılar, Fransız Halkı'nın desteğini yeniden kazandılar, ilk sonuçlara göre, Fransız seçmenlerin % 30'u Sosyalistler'i seçtiler.
Le Pen'in lideri olduğu milliyetçiler, % 11 kadar halk desteği aldılar. Fransız Ekoloji Partisi de, seçimlerde % 12 kadar halk desteği aldı.
Başkan Nicholas Sarkozy'nin partisi de, % 26 kadar halk desteği aldı.
ilk haberler böyle!
Fransız Sosyalist liderler, seçim sonuçlarının sosyalistler açısından iyi olduğunu duyurmuşlar, Fransız Halkı'nın siyasî bir uyanış yaşadığı seçimlerde kanıtlanmış oluyor.
Fransız Sosyalizmi, dünya sosyalist hareketlerinin çoğu zaman merkezinde olmuştur.
1789 İhtilâli öncesi Aydınlanmacı Fransız Sosyalizmi, 1789 sonrası Jakoben, Gironden ya da Babeufçü sosyalizm, 19. Yüzyıl'daki sosyalist akımlar, 1871'deki Paris Komünü, 1. İşçi Enternasyonali'nde Fransız Sosyalistleri'nin liderliği, nihâyet, 20. Yüzyıl başlarında Jean Jaures'in liderliğindeki Fransız Sosyalizmi, dünya halkları'na liderlik yapmıştı.
Saint Simon, Charles Fourier, Jean Jacques Rousseau, Denis Diderot, Robespierre, Babeuf, Marat, Victor Hugo, Honore de Balzac, Stendhal, Louis Blanc, Lassalle gibi sosyalist liderlerin eserleri, 18. Yüzyıl'dan itibâren tüm dünya'da yayınlanmıştı. Karl Marx, Friedrich Engels, Paul Lafargue, August Bebel gibi sosyalist liderler de, Fransa ile, Fransız Sosyalizmi ile mutlaka bağlantılar kurmuşlar, 1848 Devrimleri'nde, 1870 Paris Komünü'nde, Fransız Sosyalizmi'ni desteklemişlerdi.
1. Dünya Savaşı sırasında Fransız Sosyalist lider Jean Jaures, bir suikast sonucu vefât etmişti. 1. Dünya Savaşı, Fransızlar'a çok zarar vermiş, Fransız Halkı, yine sosyalistlerin liderliği ile 1. Dünya Savaşı'nın zararları aşmışlardı. ama, 2. Dünya Savaşı öncesi Fransa, Halk Cephesi Hükümetleri'ne rağmen, bölünmüş, Nazi İşgâli, Fransa'yı harap etmiş idi.
2. Dünya Savaşı sonrası, General Charles De Gaulle'ün liderliği ile, Fransız Halkı, Sosyalistler'in, Komünistler'in, Muhafakârlar'ın, Milliyetçi Fransızlar'ın "sosyal sözleşme"si ile, yeni bir Fransa yaratmıştı.
Fransa'da, 1982'den itibâren, uzun bir süre, Fransız Sosyalizmi hükümet idi, Sosyalist Lider Francois Mitterand, Fransa Başkanı olmuş, Fransız Sosyalist Partisi de, Fransız Komünist Partisi ile koâlisyonlar yapmış, hükümet olmuş idi.
Fransız Sosyalizmi, 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılması, Bağımsız Devletler Topluluğu'nun ilân edilmesi ile yeni bir aşama'ya gelmiş, siyasî tartışmalar yapmış, bir kriz yaşamıştı.
şimdi, yıllar sonra, Fransız Sosyalistleri, krizlerini aşıyor, Fransız Halkı da, Fransız Sosyalizmi'ne duyduğu tarihsel sempâti'yi yeniden yaşıyor.
SİNAN ÖNER
Fransız Sosyalistleri, bir süredir yaşadıkları kriz'i aştılar, Fransız Halkı'nın desteğini yeniden kazandılar, ilk sonuçlara göre, Fransız seçmenlerin % 30'u Sosyalistler'i seçtiler.
Le Pen'in lideri olduğu milliyetçiler, % 11 kadar halk desteği aldılar. Fransız Ekoloji Partisi de, seçimlerde % 12 kadar halk desteği aldı.
Başkan Nicholas Sarkozy'nin partisi de, % 26 kadar halk desteği aldı.
ilk haberler böyle!
Fransız Sosyalist liderler, seçim sonuçlarının sosyalistler açısından iyi olduğunu duyurmuşlar, Fransız Halkı'nın siyasî bir uyanış yaşadığı seçimlerde kanıtlanmış oluyor.
Fransız Sosyalizmi, dünya sosyalist hareketlerinin çoğu zaman merkezinde olmuştur.
1789 İhtilâli öncesi Aydınlanmacı Fransız Sosyalizmi, 1789 sonrası Jakoben, Gironden ya da Babeufçü sosyalizm, 19. Yüzyıl'daki sosyalist akımlar, 1871'deki Paris Komünü, 1. İşçi Enternasyonali'nde Fransız Sosyalistleri'nin liderliği, nihâyet, 20. Yüzyıl başlarında Jean Jaures'in liderliğindeki Fransız Sosyalizmi, dünya halkları'na liderlik yapmıştı.
Saint Simon, Charles Fourier, Jean Jacques Rousseau, Denis Diderot, Robespierre, Babeuf, Marat, Victor Hugo, Honore de Balzac, Stendhal, Louis Blanc, Lassalle gibi sosyalist liderlerin eserleri, 18. Yüzyıl'dan itibâren tüm dünya'da yayınlanmıştı. Karl Marx, Friedrich Engels, Paul Lafargue, August Bebel gibi sosyalist liderler de, Fransa ile, Fransız Sosyalizmi ile mutlaka bağlantılar kurmuşlar, 1848 Devrimleri'nde, 1870 Paris Komünü'nde, Fransız Sosyalizmi'ni desteklemişlerdi.
1. Dünya Savaşı sırasında Fransız Sosyalist lider Jean Jaures, bir suikast sonucu vefât etmişti. 1. Dünya Savaşı, Fransızlar'a çok zarar vermiş, Fransız Halkı, yine sosyalistlerin liderliği ile 1. Dünya Savaşı'nın zararları aşmışlardı. ama, 2. Dünya Savaşı öncesi Fransa, Halk Cephesi Hükümetleri'ne rağmen, bölünmüş, Nazi İşgâli, Fransa'yı harap etmiş idi.
2. Dünya Savaşı sonrası, General Charles De Gaulle'ün liderliği ile, Fransız Halkı, Sosyalistler'in, Komünistler'in, Muhafakârlar'ın, Milliyetçi Fransızlar'ın "sosyal sözleşme"si ile, yeni bir Fransa yaratmıştı.
Fransa'da, 1982'den itibâren, uzun bir süre, Fransız Sosyalizmi hükümet idi, Sosyalist Lider Francois Mitterand, Fransa Başkanı olmuş, Fransız Sosyalist Partisi de, Fransız Komünist Partisi ile koâlisyonlar yapmış, hükümet olmuş idi.
Fransız Sosyalizmi, 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılması, Bağımsız Devletler Topluluğu'nun ilân edilmesi ile yeni bir aşama'ya gelmiş, siyasî tartışmalar yapmış, bir kriz yaşamıştı.
şimdi, yıllar sonra, Fransız Sosyalistleri, krizlerini aşıyor, Fransız Halkı da, Fransız Sosyalizmi'ne duyduğu tarihsel sempâti'yi yeniden yaşıyor.
SİNAN ÖNER
Wednesday, March 3, 2010
Başkan Mikhail Gorbachev, 79 Yaşında!
Başkan Mikhail Gorbachev'in 79. Doğum Yıldönümü kutlanıyor.
ben de, Başkan Mikhail Gorbachev'i kutlarım, Çinliler gibi uzun yıllar daha yaşamasını dilerim.
Mikhail Gorbachev, 1932'de, Ukrayna'nın bir köyü'nde doğmuş, çocukluğu İkinci Dünya Savaşı yıllarında geçmiş, sonra da Moskova Devlet Üniversitesi'nde Hukuk okumuş, ziraat alanında uzmanlaşmış, Kolhozlar'da, Sovhozlar'da, Komsomol Yöneticisi olarak, Sovyetler Birliği Komünist Partisi yöneticisi olarak köylülere liderlik yapmış, siyasî yetenekleri Moskova'daki SBKP Merkezi tarafından, özellikle de SBKP Politbürosu tarafından keşfedilince, Mikhail Gorbachev, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin liderlik merdivenlerini tırmanmış, nihâyet, 1985'de, 53 Yaşında, SBKP Merkez Komitesi Birinci Sekreteri seçilmiş idi.
Başkan Mikhail Gorbachev, Başkan Çernenko'nun ardından Sovyetler Birliği Cumhurbaşkanı seçildi, 1991'e kadar Cumhurbaşkanlığı ödevini yerine getirdi.
Mikhail Gorbachev'in dünya'ya katkılarını unutamayız, ABD ile Sovyetler Birliği arasında veyâ NATO ile Varşova Paktı arasında sürüp gelmiş "soğuk savaş"ın sona ermesine Başkan Mikhail Gorbachev liderlik yapmıştı. nükleer silâhsızlanma politikalarının yürütülmesine de, Başkan Mikhail Gorbachev liderlik yapmıştı.
elbette, yıllar geçtikçe, Başkan Mikhail Gorbachev'in dünya siyaseti'ne, dünya ekonomisi'ne, dünya kültürü'ne katkılarını daha iyi kavrayacağız.
Başkan Mikhail Gorbachev, Green Cross'un kuruculuğunu yaptı, Green Cross Başkanı olarak da, dünya'daki ekolojik sorunları gündeme getirdi, dünya ekolojisi'ne hassas bir dünya siyaseti'nin yaratılmasına liderlik yaptı, Birleşmiş Milletler'deki saygınlığını, dünya'nın daha iyi bir yer olması yönünde girişimlere, çabalara yöneltti.
Başkan Mikhail Gorbachev'in Rusya Federasyonu ile de, öteki eski Sovyet Cumhuriyetleri ile de iyi ilişkileri sürüyor.
79 Yaşındaki Başkan Mikhail Gorbachev'e iyi yıllar dilerim.
SİNAN ÖNER
Subscribe to:
Posts (Atom)
Blog Archive
-
▼
2010
(36)
-
▼
March
(10)
- Alman Tarihi Notları (4)
- Alman Tarihi Notları (3)
- Alman Tarihi Notları (2)
- Alman Tarihi Notları (1)
- Bir Tarih Romanı: "Anadolu'da Kızılca Halvet"
- Perestroika, Glasnost, Sovyetler Birliği
- Fransız Sosyalizmi Tarihi Notları (2)
- Fransız Sosyalizmi Tarihi Notları (1)
- Fransa'da Bölge Seçimleri
- Başkan Mikhail Gorbachev, 79 Yaşında!
-
▼
March
(10)
About Me
- Sinan Öner
- Mersin, Türkiye
- Historian, Poet, Translator, Novelist, Cinema Writer