PPapa 16. Benedictus, İngiltere'yi ziyâret ediyor.
Papa, İngiltere'de Kraliçe Elizabeth ile, Prens Philippe tarafından ağırlanıyor.
ilk demeçler, ilk görüşmeler iyi geçmiş, CNN'de, BBC'de izlediğim haberler böyle.
Papa 16. Benedictus'un İngiltere Gezisi yeni başladığı için, bir yorum yapmak istemem, gezi devâm ediyor.
ama, Hristiyanlık açısından ilginç bir gezi.
Hristiyanlık, tarihsel bir "mezhepleşme" ile, tüm dünya'da farklılıklar yaşadı, elbette ayrıntıları incelediğimizde, "yüzeysel" bilgilerin ötesinde farkına varışlar yaşarız. "mezhepleşme"de bir neden de, "bilgilenme"de yaşanan farklardır. İngiltere'de Hristiyanlığın yaşadığı tarih de, "mezhepleşme tarihi" oldu, hâlâ da, bu farkların yarattığı koşullarda yaşayan bir Hristiyanlık var.
Papa 16. Benedictus'un İngiltere'yi ziyâreti, Hristiyanlık Tarihi'ni yeniden düşünmek için iyi bir olanak.
SİNAN ÖNER
Friday, September 17, 2010
Monday, September 13, 2010
Yeni Dalga'da bir Vefât Daha!
Fransız Yeni Dalga Sineması'nda bir vefât daha: Claude Chabrol vefât etti.
geçen yıl da, Eric Rohmer vefât etmişti.
Claude Chabrol'ün filmlerinin çoğu Türkiye'de gösterildi, Sinematek yıllarında, daha sonra Sinema Günleri'nde, Film Festivalleri'nde, Claude Chabrol filmlerinin özel bir yeri vardı.
Claude Chabrol'ün "Seremoni" filmi de, 1995'de, Türkiye'de aylarca gösterilmişti, son büyük filmlerinden biri olarak. Claude Chabrol, film yapmaktan hiç vazgeçmedi, yaşlılık yıllarında da filmler yaptı, bu açıdan Atıf Yılmaz Batıbeki'ye benzeyen bir Yönetmen. Atıf Yılmaz da, son yıllarına kadar filmler yapmıştı.
Claude Chabrol Sineması nasıl bir sinema idi?
elbette, şimdi, bir çok insan, gazetelerde Claude Chabrol'ün vefâtını öğrenince, bu soruyu sorar.
Claude Chabrol, gençlik yıllarında, Alain Resnais, Jean Luc Godard, Francois Truffaut, Louis Malle gibi genç yönetmenlerle Yeni Dalga Sineması'nı kurmuştur, sinema sanatı'na yenilikler getirmişler, Fransız Yazar Andre Bazin'in, Jean Renoir'in, Charles Chaplin'in, Sergei Eisenstein'ın da etkileri ile, sinema sanatı ile sosyal gerçekliği, sinema sanatı ile doğal gerçekliği birbirine bağlamışlardır.
Claude Chabrol, Yeni Dalga'nın saygın bir lideri idi, ölürken de, Claude Chabrol'ü kimse eleştirmiyor, kimse 80 yıllık hayatına yönelik bir çelişki yaşamıyor, herkes, Claude Chabrol'ün büyük bir insan olduğuna, temiz bir insan olduğuna, eserlerindeki dürüstlüğe emin, herkes, Claude Chabrol'e saygı gösterisi yapmak için giyiniyor, kuşanıyor. Claude Chabrol'ün sinema sanatı'ndaki deneyimleri, ustalığı, dinamizmi, dünya sineması ile kurduğu bağ, Fransız Kültürü'ne genel olarak bağlılığı, hepsi, şimdi, Claude Chabrol'ün cenâze törenlerinde yeniden hatırlanacak, kutlanacak, yeniden gösterilecek.
SİNAN ÖNER
geçen yıl da, Eric Rohmer vefât etmişti.
Claude Chabrol'ün filmlerinin çoğu Türkiye'de gösterildi, Sinematek yıllarında, daha sonra Sinema Günleri'nde, Film Festivalleri'nde, Claude Chabrol filmlerinin özel bir yeri vardı.
Claude Chabrol'ün "Seremoni" filmi de, 1995'de, Türkiye'de aylarca gösterilmişti, son büyük filmlerinden biri olarak. Claude Chabrol, film yapmaktan hiç vazgeçmedi, yaşlılık yıllarında da filmler yaptı, bu açıdan Atıf Yılmaz Batıbeki'ye benzeyen bir Yönetmen. Atıf Yılmaz da, son yıllarına kadar filmler yapmıştı.
Claude Chabrol Sineması nasıl bir sinema idi?
elbette, şimdi, bir çok insan, gazetelerde Claude Chabrol'ün vefâtını öğrenince, bu soruyu sorar.
Claude Chabrol, gençlik yıllarında, Alain Resnais, Jean Luc Godard, Francois Truffaut, Louis Malle gibi genç yönetmenlerle Yeni Dalga Sineması'nı kurmuştur, sinema sanatı'na yenilikler getirmişler, Fransız Yazar Andre Bazin'in, Jean Renoir'in, Charles Chaplin'in, Sergei Eisenstein'ın da etkileri ile, sinema sanatı ile sosyal gerçekliği, sinema sanatı ile doğal gerçekliği birbirine bağlamışlardır.
Claude Chabrol, Yeni Dalga'nın saygın bir lideri idi, ölürken de, Claude Chabrol'ü kimse eleştirmiyor, kimse 80 yıllık hayatına yönelik bir çelişki yaşamıyor, herkes, Claude Chabrol'ün büyük bir insan olduğuna, temiz bir insan olduğuna, eserlerindeki dürüstlüğe emin, herkes, Claude Chabrol'e saygı gösterisi yapmak için giyiniyor, kuşanıyor. Claude Chabrol'ün sinema sanatı'ndaki deneyimleri, ustalığı, dinamizmi, dünya sineması ile kurduğu bağ, Fransız Kültürü'ne genel olarak bağlılığı, hepsi, şimdi, Claude Chabrol'ün cenâze törenlerinde yeniden hatırlanacak, kutlanacak, yeniden gösterilecek.
SİNAN ÖNER
Saturday, September 4, 2010
Profesör Hawking'in Yeni Kitabı'nda Bir "Tez"!
Profesör Stephen Hawking, yeni kitabı "Büyük Tasarım"da, bir "tez" yayınlamış, "dünya'yı Tanrı yaratmadı" diyor, Profesör Stephen Hawking.
İngiliz din adamları da, Hawking'in "tez"i ile ilgili tartışmışlar, "kanıt"larını ele almışlar.
Profesör Stephen Hawking'in "Zamanın Kısa Tarihi" kitabını yıllar önce okumuştum, yine, dünya'nın nasıl meydana geldiğini, nasıl doğduğunu anlatmıştı Stephen Hawking, "bing bang ihtimâli"ni tartışmıştı kitapta.
şimdi, yıllar sonra, Profesör Stephen Hawking, Tanrı ile dünya arasında, bir "yaratma" ya da "yaratılma" ilişkisi olmadığını "tez"leştiriyor.
"Tanrı, yoktur" demiyor Profesör Stephen Hawking, "dünya'yı Tanrı yaratmadı" diyor.
daha önce, Albert Einstein, "Tanrı, zar atmaz!" derken, dünya'nın da içinde olduğu gezegenler sistemi'nde, ya da "kozmos"da, bir "rastlantı" olmadığını, Tanrı'nın "fiziksel koşulların esiri" olmadığını yazmıştı.
ama, "Tanrı, yoktur" diyen fizikçiler de vardır geçmişte. "Tanrı, yoktur, dünya, maddelerin değişmesinin bir eseridir" diyorlardı, fizikçiler.
Profesör Stephen Hawking, daha "yeni" bir "tez" yayınlamış, "Tanrı, vardır", ama, "dünya'yı yaratmış değildir."
SİNAN ÖNER
İngiliz din adamları da, Hawking'in "tez"i ile ilgili tartışmışlar, "kanıt"larını ele almışlar.
Profesör Stephen Hawking'in "Zamanın Kısa Tarihi" kitabını yıllar önce okumuştum, yine, dünya'nın nasıl meydana geldiğini, nasıl doğduğunu anlatmıştı Stephen Hawking, "bing bang ihtimâli"ni tartışmıştı kitapta.
şimdi, yıllar sonra, Profesör Stephen Hawking, Tanrı ile dünya arasında, bir "yaratma" ya da "yaratılma" ilişkisi olmadığını "tez"leştiriyor.
"Tanrı, yoktur" demiyor Profesör Stephen Hawking, "dünya'yı Tanrı yaratmadı" diyor.
daha önce, Albert Einstein, "Tanrı, zar atmaz!" derken, dünya'nın da içinde olduğu gezegenler sistemi'nde, ya da "kozmos"da, bir "rastlantı" olmadığını, Tanrı'nın "fiziksel koşulların esiri" olmadığını yazmıştı.
ama, "Tanrı, yoktur" diyen fizikçiler de vardır geçmişte. "Tanrı, yoktur, dünya, maddelerin değişmesinin bir eseridir" diyorlardı, fizikçiler.
Profesör Stephen Hawking, daha "yeni" bir "tez" yayınlamış, "Tanrı, vardır", ama, "dünya'yı yaratmış değildir."
SİNAN ÖNER
Subscribe to:
Comments (Atom)
About Me
- Sinan Öner
- Mersin, Türkiye
- Historian, Poet, Translator, Novelist, Cinema Writer