Tuesday, December 20, 2011

Doğu Avrupa'da Demokrasi Tarihine Bir Bakış

Çek Cumhuriyeti Eski Cumhurbaşkanı Vaclav Havel'in ölümü ile, Doğu Avrupa'da "merkeziyetçi sosyalizm"den "demokratik sosyalizm ile demokratik kapitalizmin sentezi"ne geçişin önemli bir liderini yolcu ediyoruz. Vaclav Havel, Türkiye'ye de demokrasiyi önermiş, bir çok okuruna ve izleyicisine düşüncelerini anlatmış bir yazar ve devlet adamı idi.
Doğu Avrupa'da demokrasi tarihine bir bakmakta yarar var, Havel'i yolcu ederken.
1945'de, İkinci Dünya Savaşı, Sovyetler Birliği, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, "De Gaullecü" Fransa ve başka demokrasi devletlerinin zaferi ile sonuçlanınca, dünyada bir demokrasi akımı yayılmıştı. bir yandan, eski dikta rejimleri yerine demokratik rejimler kurulmuş, bir yandan da yeni demokratik ve sosyalist devletler kurulmuştu. Türkiye'de de, 1946'da "çok partili rejim"e geçilmişti. Balkanlar'da yeni devletler kuruldu, Doğu Avrupa'da Sovyetler Birliği'nin liderliğinde yeni devletler kuruldu, bazı eski devletlerin de rejimleri değiştirildi, demokrasiye geçildi.
meselâ, Almanya ikiye bölünmüştü, Federal Almanya Cumhuriyeti ile Demokratik Almanya Cumhuriyeti olarak. İtalya'da Hristiyan Demokrat-Komünist Koâlisyonu kurulmuş, "faşizm"den "demokrasi"ye geçilmişti. Fransa'da, Mareşal Petain Hükümeti yıkılmış, De Gaulle'ün liderliğinde yeni bir Fransa kurulmuştu. Macaristan'da, Polonya'da, Çekoslovakya'da, Romanya'da, Bulgaristan'da "sosyalist cumhuriyetler" kuruldu. Balkanlar'da, Sırbistan, Makedonya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek gibi devletlerin birliği ile, Yugoslavya Federal Sosyalist Cumhuriyeti, Mareşal Tito'nun liderliğinde kurulmuştu. Yunanistan'da da, demokrasiye geçilmişti. İspanya'da, Franco Rejimi bir süre daha sürecekti. Portekiz'de de, bir süre sonra Salazar Diktatörlüğü kuruldu. Avrupa'da, ne yazık ki, Portekiz ve İspanya'da, 1945 sonrasında da diktâ rejimler sürmüştür. demokrasi, ancak 1970 ile 1980 arasında kurulmuştu, Portekiz ve İspanya'da. Asya'da, yeni demokratik ve sosyalist devletler kuruldu, İkinci Dünya Savaşı sonrasında. 1949'da, Çin Halk Cumhuriyeti kuruldu. aynı yıllarda, Hindistan'da Gandhi'nin liderliğinde demokratik bağımsız bir devlet kuruldu, "kolonicilik" terk edildi. aynı dönemde, Afrika'da bir çok halk, "kolonicilik"ten kurtuldular, bağımsız devletler olarak yaşamaya başladılar. Güney Afrika'da ise, "ırkçı bir rejim", 1990'lara kadar geçerli oldu. ama, Kuzey Afrika ülkelerinde, bağımsız devletler kuruldu, çoğu da demokrat ya da sosyalist liderlerin çabaları ile kurulmuştur.
Doğu Avrupa'da, 1946 ile 1991 arasındaki "sosyalizm tarihi", 1991'den bugüne kadar bir "demokrasi tarihi"ne dönüşmüştür, 1946 ile 1991 arasında Doğu Avrupa devletleri "kapitalizm"den uzaklaşmayı seçmişlerdi, ama, 1991'den itibâren "kapitalizm"le uzlaşmayı ya da "demokratik, sosyal bir kapitalizm" kurmaya girişmişlerdir. Doğu Avrupa'daki siyasî partiler de değiştiler, çoğunun adları değişti, programları değiştir, tüzükleri değişti, yapıları ve kadroları yenilendi, yeni siyasî kurumlar oluşturulurken, Avrupa Birliği'ne de uyumlu bir Doğu Avrupa'nın, Batı Avrupa ile uzlaşmış bir Doğu Avrupa'nın oluşturulması için çaba harcandı.
işte, Çekoslovakya'da Vaclav Havel, Polonya'da önce Jaruzelcki, sonra da Lech Walesa, Bulgaristan'da Jelev ve Stayanov, Romanya'da İliescu, Arnavutluk'ta Nano ve Berişa gibi yeni devlet adamları, yeni liderler yetiştiler. eski liderler çoğu ülkede yönetimden uzaklaştırıldılar. Demokratik Almanya'da Honecker yönetimden uzaklaştırılırken, bir süre sonra, Federal Almanya ile Demokratik Almanya, tek Almanya olarak birliği sağladılar, Helmut Kohl'ün liderliğinde. bu değişmelerde, Sovyetler Birliği'nde, Gorbachev ve Yeltsin'in lider oldukları Perestroyka ve Glasnost politikalarının önemli bir esin kaynağı olduğu, somut olarak da Sovyet devlet adamlarının yeni önerileri, yeni tezleri ile Doğu Avrupa'nın yenilendiği bir gerçek idi.
1991'de, Sovyetler Birliği de dağıldı, önce Gorbachev, Honecker gibi yönetimden uzaklaştırıldı, sonra da Sovyet Devletleri'nin çoğu Bağımsız Devletler Topluluğu'nu kurdular, Sovyet Rejimi de terk edildi, yeni demokrasiler, bağımsız devletler kuruldu. Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Belarusya, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan gibi bağımsız devletler kuruldu, yeni yasalar yaptılar, demokrasiye yöneldiler. bu yeni devletlerin liderleri, daha çok eski Sovyet yöneticilerdi, Yüksek Sovyet üyeleri idiler. böylece, Doğu Avrupa ve Asya'da, 1985'ten itibâren bir "demokrasi tarihi"nden bahsetmek doğaldır. Sovyet "merkeziyetçi rejim"inden, "demokratik bağımsız rejimler"e geçiş sağlandı.
Vaclav Havel, Doğu Avrupa'daki değişimlerin, sosyal sorunlara neden olmadan, yeni sosyal kavgalara ve gerginliklere neden olmadan gerçeklemesi için çaba harcamış bir liderdi.
2012'ye yaklaşırken, önümüzdeki yıllarda, Doğu Avrupa'da ya da Asya'da neler olacağını önceden bilmek mümkün değildir. hâlâ, bir değişim akımı, bir demokrasi akımı, bir yenilenme akımı vardır, hâlâ, Doğu Avrupa'da ve Asya'da, eski Sovyet ya da eski sosyalist ülkelerde, siyasî akımlar, sosyal demokrasi ve yeniden yapılanma yönünde sosyal çabalar sürmektedir, yönetimlerin yönetilen çoğunluklara yanıt vermeleri için hâlâ birtakım talepler sosyal alanda ya da siyasî alanda belirmektedir. Avrupa Birliği, bu anlamda, Batı Avrupa ile Doğu Avrupa arasındaki ilişkilerin tarihinin bir gerçekleşmesi olarak yürümektedir.
SİNAN ÖNER

No comments:

About Me

My photo
Mersin, Türkiye
Historian, Poet, Translator, Novelist, Cinema Writer