Profesör Enver Ziya Karal'ın hazırladığı, Türk Tarih Kurumu'nca yayınlanan "Atatürk'ten Düşünceler" kitabından yaptığım bazı alıntıları, 10 Kasım'da, Atatürk'ün vefâtının 74. yıldönümü nedeniyle yayınlıyorum.
" Türkiye halkı asırlardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklâli bir lâzıme-i hayatiye telâkki etmiş bir kavmin kahraman evlâtlarıdır. Bu millet istiklâlsiz yaşamamıştır. Yaşayamaz ve yaşamıyacaktır...", (Haziran 1922)
" Türk Milletinin tabiat ve şiarına en mutabık olan idare Cumhuriyet idaresidir...", (Ekim 1924)
" Memleketin ve inkılâbın içerden ve dışardan gelebilecek tehlikelere karşı masuniyeti için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lâzımdır...", (Mart 1931)
" Memleketler muhteliftir. Fakat medeniyet birdir..." (Şubat 1924)
" Biz her nokta-i nazardan insan olmalıyız. Acılar gördük, bunun sebebi dünyanın vaziyetini anlamadığımız içindir. Fikrimiz, zihniyetimiz medenî olacaktır. Şunun bunun sözüne ehemmiyet vermeyeceğiz. Medenî olacağız. Bununla iftihar edeceğiz. Bütün Türk ve İslâm âlemine bakınız. Zihinleri medeniyetin emrettiği şümûl ve tealiye uymadıklarından ne büyük felâketler, ne ıstıraplar içindedirler. Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız ve nihayet son felâket çamuruna batışımız bundandı. Beş-altı senei içinde kendimizi kurtarmışsak, bu zihniyetimizdeki tebeddüldendir. Artık duramayız. Behemehal ileri gideceğiz. Geriye ise hiç gidemeyiz. Çünkü ileri gitmeğe mecburuz. Millet vazıhan bilmelidir. Medeniyet öyle bir kuvvetli ateştir ki, ona bigâne olanları yakar ve mahveder. İçinde bulunduğumuz aile-i medeniyette lâyık olduğumuz mevkii bulacak ve onu muhafaza ve ilâ edeceğiz. Refah, saadet ve insanlık bundadır...", (Ağustos 1925)
" Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakikî mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delâlettir. Yalnız ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrâk etmek ve terakkiyatını zamanla takip eylemek şarttır. Bin, iki bin, binlerce sene evvelki ilim ve fen lisanının çizdiği düsturları, şu kadar bin sene sonra bugün aynen tatbike kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir...", (Eylül 1924)
" Her çeşit spor faaliyetlerini, Türk gençliğinin millî terbiyesinin ana unsurlarından saymak lâzımdır..."
" Her şeye rağmen muhakkak bir nura doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki pâyansız muhabbetin değil; bu günün karanlıkları, ahlâksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyle ziya serpmeğe ve aramağa çalışan bir gençlik gördüğümdendir...", (Mayıs 1918)
" Güzel sanatların her şubesi için, kamutayın göstereceği âlaka ve emek, milletin insanî, medenî hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için çok tesirlidir...", (Kasım 1936)
" Türkler bütün medenî milletlerin dostudurlar...", (Şubat 1924)
" Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar; evet bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünkü ben zoraki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Bence diktatörlük değerlerini ram edendir. Ben kalpleri kırarak değil kazanarak hükmetmek isterim...", (Nisan 1935)
" Tarih bir milletin nelere müsait olduğunu ve neler başarmağa muktedir bulunduğunu gösteren en doğru bir kılavuzdur...", (1937)
" Eğer devamlı sulh isteniyorsa insan kütlelerinin vaziyetlerini iyileştirecek beynelmilel tedbirler alınmalıdır. İnsanlığın heyet-i umumiyesinin refahı açlık ve tazyikın yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir...", (1937)
SİNAN ÖNER
" Türkiye halkı asırlardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklâli bir lâzıme-i hayatiye telâkki etmiş bir kavmin kahraman evlâtlarıdır. Bu millet istiklâlsiz yaşamamıştır. Yaşayamaz ve yaşamıyacaktır...", (Haziran 1922)
" Türk Milletinin tabiat ve şiarına en mutabık olan idare Cumhuriyet idaresidir...", (Ekim 1924)
" Memleketin ve inkılâbın içerden ve dışardan gelebilecek tehlikelere karşı masuniyeti için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lâzımdır...", (Mart 1931)
" Memleketler muhteliftir. Fakat medeniyet birdir..." (Şubat 1924)
" Biz her nokta-i nazardan insan olmalıyız. Acılar gördük, bunun sebebi dünyanın vaziyetini anlamadığımız içindir. Fikrimiz, zihniyetimiz medenî olacaktır. Şunun bunun sözüne ehemmiyet vermeyeceğiz. Medenî olacağız. Bununla iftihar edeceğiz. Bütün Türk ve İslâm âlemine bakınız. Zihinleri medeniyetin emrettiği şümûl ve tealiye uymadıklarından ne büyük felâketler, ne ıstıraplar içindedirler. Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız ve nihayet son felâket çamuruna batışımız bundandı. Beş-altı senei içinde kendimizi kurtarmışsak, bu zihniyetimizdeki tebeddüldendir. Artık duramayız. Behemehal ileri gideceğiz. Geriye ise hiç gidemeyiz. Çünkü ileri gitmeğe mecburuz. Millet vazıhan bilmelidir. Medeniyet öyle bir kuvvetli ateştir ki, ona bigâne olanları yakar ve mahveder. İçinde bulunduğumuz aile-i medeniyette lâyık olduğumuz mevkii bulacak ve onu muhafaza ve ilâ edeceğiz. Refah, saadet ve insanlık bundadır...", (Ağustos 1925)
" Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakikî mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delâlettir. Yalnız ilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının tekâmülünü idrâk etmek ve terakkiyatını zamanla takip eylemek şarttır. Bin, iki bin, binlerce sene evvelki ilim ve fen lisanının çizdiği düsturları, şu kadar bin sene sonra bugün aynen tatbike kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir...", (Eylül 1924)
" Her çeşit spor faaliyetlerini, Türk gençliğinin millî terbiyesinin ana unsurlarından saymak lâzımdır..."
" Her şeye rağmen muhakkak bir nura doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki pâyansız muhabbetin değil; bu günün karanlıkları, ahlâksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyle ziya serpmeğe ve aramağa çalışan bir gençlik gördüğümdendir...", (Mayıs 1918)
" Güzel sanatların her şubesi için, kamutayın göstereceği âlaka ve emek, milletin insanî, medenî hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için çok tesirlidir...", (Kasım 1936)
" Türkler bütün medenî milletlerin dostudurlar...", (Şubat 1924)
" Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar; evet bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünkü ben zoraki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Bence diktatörlük değerlerini ram edendir. Ben kalpleri kırarak değil kazanarak hükmetmek isterim...", (Nisan 1935)
" Tarih bir milletin nelere müsait olduğunu ve neler başarmağa muktedir bulunduğunu gösteren en doğru bir kılavuzdur...", (1937)
" Eğer devamlı sulh isteniyorsa insan kütlelerinin vaziyetlerini iyileştirecek beynelmilel tedbirler alınmalıdır. İnsanlığın heyet-i umumiyesinin refahı açlık ve tazyikın yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir...", (1937)
SİNAN ÖNER
No comments:
Post a Comment