Tarihçi Eric Hobsbawm'ın önemli kitaplarından biri de, "1780'den Bugüne Milletler ve Milliyetçilik: Program, Efsane, Gerçeklik" idi, Türkçe'ye de çevrilmişti kitap. Hobsbawm, kitapta, 1789 Fransız Devrimi'nden bugüne, "milletler"i ve "milliyetçilik" kavramının değişmesini ele almıştı.
son haftalarda, Cumhuriyet Halk Partisi'nde tartışmaya açılmak istenen konulardan biri de, "millet" kavramı ile "milliyetçilik" ilkesi oldu. ama, tartışmanın ilk seviyesi yüksek olmadığından, konu unutulmuş gibi. halbûki, daha geçenlerde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, Çin Komünist Partisi'nin dâvetlisi olarak Çin Halk Cumhuriyeti'ne bir gezi yapmışlardı. Çin, "milletler" ve "milliyetçilik" söz konusu olunca, en önemli tarihî dersleri içeren bir tarihe ve bugüne sahip bir ülkedir. Çin'den bu konuda öğrenilecek çok şey vardır.
ama, "millet" kavramının da, "milliyetçilik" kavramının da, tarih bilimini, toplumbilimi, hatta felsefeyi ilgilendiren bir bilim konusu olduğu, ne yazık ki CHP'lilerin de zihinlerinde yeterince kavranmış değildir.
"millet"ler, tarihîdir, insanlığın tarihi süresinde, yüzyıllar sürmüş bir tarihsel değişme içinde meydana gelmişlerdir. "milliyetçilik" de, Tarihçi Eric Hobsbawm'ın yazdığı gibi, 18. Yüzyıl'da, Fransa'da tam anlamıyla formüle edilmiş, "burjuva demokratlığı" ile bağlı bir siyasî akıma dönüşmüştür. "ulus-devlet"lerin oluşumu da, "milliyetçilik" akımı ile bağlı idi. ama, dünya tarihi, "ulus-devlet"lerin -"millet-devlet"lerin- özelliklerinin de tarihî bir değişme içinde gerçekleştiğini kanıtlıyor.
20. Yüzyıl'da ise, "çok milletli", "ulus-ötesi devlet"ler meydana gelmişlerdir. Amerika Birleşik Devletleri'nin ardından, Sovyetler Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti, Avrupa Birliği gibi "çok milletli", "ulus-ötesi devletler" ya da "devlet-birlikleri" meydana gelmişlerdir. 20. Yüzyıl'da, bir anlamda, "millet"ler, "milletlik" sınırlarının ötesine geçmişler, öteki "millet"lerle anlaşmışlar ve "ulus-ötesi devlet"ler oluşturmuşlardır.
Türkiye Cumhuriyeti, 1923'te kurulurken, "millî kurtuluş savaşı"nın yarattığı sosyal, siyasî temeller üzerinde kurulmuştu. "millet" ve "milliyetçilik", Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, yeni idi, yeni gerçeklerdi ve yeni kavramlardı, yeni akımlardı. yeni olmaları, tarihî değişmelere bağlı olmadıkları anlamına gelmez elbette, tarihî kaynaklarına ve tarihî değişmelere bağlı olarak yeni idiler.
Tarihçi Eric Hobsbawm'ın "1780'den Bugüne Milletler ve Milliyetçilik: Program, Efsane, Gerçeklik" kitabını okurlarıma tavsiye ediyorum, tarih bilimi açısından, son haftaların güncel bir konusu olmuş "millet" ve "milliyetçilik" konusunu Tarihçi Eric Hobsbawm'ın kitabı sayesinde daha doğru kavrayacaklarını sanıyorum.
SİNAN ÖNER
son haftalarda, Cumhuriyet Halk Partisi'nde tartışmaya açılmak istenen konulardan biri de, "millet" kavramı ile "milliyetçilik" ilkesi oldu. ama, tartışmanın ilk seviyesi yüksek olmadığından, konu unutulmuş gibi. halbûki, daha geçenlerde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, Çin Komünist Partisi'nin dâvetlisi olarak Çin Halk Cumhuriyeti'ne bir gezi yapmışlardı. Çin, "milletler" ve "milliyetçilik" söz konusu olunca, en önemli tarihî dersleri içeren bir tarihe ve bugüne sahip bir ülkedir. Çin'den bu konuda öğrenilecek çok şey vardır.
ama, "millet" kavramının da, "milliyetçilik" kavramının da, tarih bilimini, toplumbilimi, hatta felsefeyi ilgilendiren bir bilim konusu olduğu, ne yazık ki CHP'lilerin de zihinlerinde yeterince kavranmış değildir.
"millet"ler, tarihîdir, insanlığın tarihi süresinde, yüzyıllar sürmüş bir tarihsel değişme içinde meydana gelmişlerdir. "milliyetçilik" de, Tarihçi Eric Hobsbawm'ın yazdığı gibi, 18. Yüzyıl'da, Fransa'da tam anlamıyla formüle edilmiş, "burjuva demokratlığı" ile bağlı bir siyasî akıma dönüşmüştür. "ulus-devlet"lerin oluşumu da, "milliyetçilik" akımı ile bağlı idi. ama, dünya tarihi, "ulus-devlet"lerin -"millet-devlet"lerin- özelliklerinin de tarihî bir değişme içinde gerçekleştiğini kanıtlıyor.
20. Yüzyıl'da ise, "çok milletli", "ulus-ötesi devlet"ler meydana gelmişlerdir. Amerika Birleşik Devletleri'nin ardından, Sovyetler Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti, Avrupa Birliği gibi "çok milletli", "ulus-ötesi devletler" ya da "devlet-birlikleri" meydana gelmişlerdir. 20. Yüzyıl'da, bir anlamda, "millet"ler, "milletlik" sınırlarının ötesine geçmişler, öteki "millet"lerle anlaşmışlar ve "ulus-ötesi devlet"ler oluşturmuşlardır.
Türkiye Cumhuriyeti, 1923'te kurulurken, "millî kurtuluş savaşı"nın yarattığı sosyal, siyasî temeller üzerinde kurulmuştu. "millet" ve "milliyetçilik", Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, yeni idi, yeni gerçeklerdi ve yeni kavramlardı, yeni akımlardı. yeni olmaları, tarihî değişmelere bağlı olmadıkları anlamına gelmez elbette, tarihî kaynaklarına ve tarihî değişmelere bağlı olarak yeni idiler.
Tarihçi Eric Hobsbawm'ın "1780'den Bugüne Milletler ve Milliyetçilik: Program, Efsane, Gerçeklik" kitabını okurlarıma tavsiye ediyorum, tarih bilimi açısından, son haftaların güncel bir konusu olmuş "millet" ve "milliyetçilik" konusunu Tarihçi Eric Hobsbawm'ın kitabı sayesinde daha doğru kavrayacaklarını sanıyorum.
SİNAN ÖNER